Ölmesin Özgecanlar!
11.02.2016
12:00

Kadın Meclisi üyeleri Özgecan Aslan'ı unutmadı.

Özgecan Aslan'ın vahşice katledilişinin birinci yıl dönümünde kadınlar bir basın açıklaması düzenleyerek kadına yönelik şiddete dikkat çektiler. Nilüfer Kent Konseyi bahçesinde bir araya gelen Kadın Meclisi üyeleri, Özgecan Aslan'ı ölümünün birinci yılında anarak basın açıklaması düzenlediler. Basın açıklamasını Kadın Meclisi Başkanı Nebahat Ulugül okudu.

ÖZGECAN ASLAN BASIN AÇIKLAMASI

Özgecan Aslan geçen sene bugün 11 Şubat 2015’te erkek egemen zihniyetin kurbanı oldu. Onu acı sonuna uğurlayalı tam bir sene oldu. Bugün günlerden Özgecan. Bugün günlerden kadına tecavüz. Bugün günlerden kadına şiddet. Ve bugün günlerden kadın dayanışması. Kadın gücünün, tek yumruk olmanın, dayanışmanın yürek burkan gerekliliğini anımsatıyor bize Özgecanımız. Bu gencecik hayat dolu insan, tecavüze uğradı ve sonrasında yakılarak öldürüldü. Üniversite öğrencisi, umut vaad eden genç bir kadındı o. Hepimiz gibi, hayata dair güzel planları vardı şüphesiz ki. Ama hayatı ve hayalleri elinden hunharca çalındı. Sonrasında, bu vahşice ölüme tepki gösteren yüzbinlerle birlikte hepimiz Özgecan olduk. Özgecan kızımız, kardeşimiz oldu. Kadın dayanışmasının sembolü oldu.

Tüm dünyada tecavüz mağduru yüzbinlerce kadın var. Sanılanın aksine sadece geri kalmış ülkelerde değil, gelişmiş ülkelerde de sayısı azımsanmayacak kadar tecavüz vakası yaşanıyor. Kadın, dünyanın her yerinde eziliyor. Her alanda metalaştırılıyor. Yazılı ve görsel basında, programlarda reklam filmlerinde bu cinsiyetçi tutumun izlerine rastlıyoruz. Temizlik ürünleri, beyaz eşya reklamlarında ‘’ev işi yapmak, alışveriş yapmak’’ sadece kadının görev yükümlülüğüymüş gibi bir algı yaratılmaktadır. Kadının eş ve annelik gibi vasıflarını kadınlığının üstünde tutan, kadına vefakâr, cefakâr, saçını süpürge eden varlıklar olmasını salık veren, yine ciddi bir toplumsal algı politikası izlenmektedir.

2015 yılında kadın ölümleri Özgecan’la son bulmadı. Türkiye’de 2015 yılında 289 kadın, erkekler tarafından katledildi. 2016 yılı başlangıcında olmamıza rağmen 11 kadın yine ataerkinin kurbanı oldu. En son Bağdat Caddesi’nde daha 19 yaşında gencecik bir kadın, evli ve iki çocuk babası bir erkeğin tecavüzüne uğradı.

2015 yılı içerisinde Çilem Doğan ve Nevin Yıldırım canlarını korumak için özsavunma yaparak iki erkeği öldürdü. Bu kadınlar tecavüze, tacize şiddete maruz kalmasına rağmen, fuhuşa zorlanmasına rağmen haksız olarak nitelendi. Ağır cezalara çarptırıldılar. Eril medyanın yayın organlarında, kadın mağduriyetinden ziyade erkeği masumlaştıran bir sürü haber ile karşılaşıyoruz. Bu iki kadın da bunun örneklerinden.. Eril adalet, kendini savunan kadınlara ağır cezalar reva görürken, tecavüzcü tacizci katil erkeklere hafifletici bahanelerle cezai indirim uyguluyor. İktidar her gün erkekten yana söylemleriyle tüm bu kadın sömürüsünü destekliyor. Börek yapmayan kadının yuvası yıkılmaya mahkûmdur, ben zaten kadın-erkek eşitliğine inanmıyorum, bir tane kız mıdır kadın mıdır bilmem, tecavüze uğrayan doğursun gerekirse devlet bakar ve bunun gibi onlarca cinsiyetçi söylemlerle doğru orantılı olarak son 10 yılda şiddet taciz ve tecavüz olayları oldukça artmıştır.

Gülmemiz, kaş almamız, dekolte giymemiz hoş karşılanmıyor. Eşitlik istememiz, hak arayışında bulunmamız hoş karşılanmıyor. Evlenmemiz ve üstüne üstlük 3 çocuk doğurmamız isteniyor. Fıtrattır deniyor. Bedenimiz adına kararları başkaları veriyor. Tüm bunlara karşı çıktığımızda bizler makbul olmayan kadın olarak nitelendiriliyoruz. Her gün, baskı taciz şiddet ve tecavüz endişesi ile karşı karşıya bırakılıyoruz. Bunu kabul etmiyoruz. Susmuyoruz, sessiz kalmıyoruz!

Bizler çocuk yaşta gelin olmak istemiyoruz. Tacize uğramak istemiyoruz. Bizler tecavüze uğramak, şiddete maruz kalmak istemiyoruz. Bedenlerimiz adına başkaları karar versin istemiyoruz. Makbul kadın olmak istemiyoruz!

Devleti eşitlikten yana bir politika izlemeye, medyayı ve iktidarı şiddeti destekleyen bu dili bırakmaya, kadınları sığınma evlerinde kalmaya mecbur bırakan erkekler için ciddi yaptırımlar uygulamaya, mecliste kadın temsiliyetini güçlendirmeye ve kadınları örgütlü mücadele yürütmeye çağırıyoruz.

Bizler eşitlik istiyoruz. Geceler, sokaklar, meydanlar bizim! Özgecan ve diğer katledilen tüm kadınları üzüntü ve isyanla anıyoruz. Kadın cinayetlerine son! Ölmesin Özgecanlar!

Yaşasın kadın dayanışması!

Sosyal Medya’ da bize katılmayı unutmayın !
Nilüferli olmanın ayrıcalığını yaşamak, etkinliklerimizden haberdar olmak ve üyemiz olmak isterseniz lütfen e-posta adresinizi yazınız…