‘İç güvenlik yasası geri çekilsin’
25.02.2015
16:52

Bursa Emek ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, 25 Şubat 2015 tarihinde Setbaşı’ndan Heykel’e, ‘İç güvenlik yasası geri çekilsin’ pankartıyla yürüyerek basın açıklaması yapıldı. Bursa Emek ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklamasını okuyan Çağdaş Hukukçular Derneği Bursa Şube Başkanı Avukat Fazilet Karaözbek, sözde ‘İç Güvenlik Paketi’, özde ‘Sıkıyönetim Yasası’na hayır dediklerini ve bu yasanın derhal geri çekilmesi, yürürlüğe girmemesi için mücadeleye davet ettiklerini ifade etti.

BASINA VE KAMUOYUNA

AKP’nin 6-7 Ekim Kobane eylemlerinin ardından gündeme getirdiği yeni iç güvenlik paketi, hukuk hiçe sayılarak TBMM’de yasalaştırılıyor. Devlet terörünü TBMM ne dahi taşıyan AKP iktidarı arkasına sığındıkları çoğunlukla bu yasanın maddelerini meclisten geçirmeye başlamıştır.

Bu yasa sıradan bir yasa değildir.. Bu yasa ile rejim değişikliği amaçlanıyor. Bu yasayla yargı yetkisi kolluğa, mülki idareye veriliyor. Bu paketle kimsenin güvenliği korunmuyor, aksine var olan temel anayasal hakları dahi ellerinden alınıyor.
Hükümetin ‘Kamu güvenliği her şeyden önemli’ söylemi ile savunduğu paket; ifade, toplantı ve gösteri özgürlüğünün ve demokratik hakların kısıtlanması, baskı altına alınması anlamına geliyor. Bu paket AKP iktidarının Anayasal hakları ortadan kaldıran,”bedenimizi,hayatımızı ve özgürlüğümüzü” devlet terörüne mahkum eden yeni bir “yasal” saldırısıdır.
Haziran Direnişinden Kobane eylemlerine polisin saldırılarında silah ve gaz bombası kullanımından dolayı onlarca insan yaşamını yitirir ve ölümlere neden olan polislere cezasızlık politikası uygulanırken İç Güvenlik Paketi ile iktidar polisine her hangi bir hukuksal sınırlama ve yargısal güvence olmaksızın ”öldürme ve hapsetme “ yetkisi sağlamaktadır.Polise istediği kişiyi istediği yerde durdurma yetkisi verilmesi durmayanı öldürme yetkisini de birlikte getirir.İktidar, polisine dur emrine uymayanı vurma yetkisini yasallaştırarak toplumsal muhalefette baskı ve korku yaratma, devlet şiddetini meşrulaştırma, yasal dayanağa ve güvenceye kavuşturma amacındadır.

12 Eylül faşist dikta rejimini çağrıştıran bu yasada polise verilen olağanüstü yetkiler ile hiçbir yargı kararı olmaksızın, hakim kararı gerekmeksizin kişiler 48 saat özgürlüklerinden yoksun edilebilecektir. Yani 1 Mayıs’larda valiliklerin yolların kapatılması, otobüslerin durdurulması gibi olağanüstü önlemler içeren kararları yanında yüzlerce binlerce kişinin gözaltına alınması kararını da görebileceğiz.

Mevcut Türk Ceza Kanunu’na göre yüzü kapalı eyleme katılma durumunda eylemcilere 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilirken yüzün gazdan etkilenmemesi veya gazın etkisinden korunmak için yüzün kapatılması durumunda ceza verilmiyor. Yeni düzenlemede maskeyle yüzünü kapatarak eyleme katılmanın kapsamı genişletiliyor ve cezası 2,5 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasına çıkartılıyor.Devlet uyguladığı şiddetten korunmayı bile yasaklıyor.Kurşunla öldüremediğimi gazla öldürür ya da sakatlarım diyor.

Bu yasanın yürürlüğe girmesi ile polis, sokakta ateş ederek öldürdüğü biri için “Elinde molotof kokteyli vardı ya da kalabalık içerisinde molotof kokteyli kullanan kişiler vardı” şeklinde beyanda bulunduğunda ceza almayacak.

Bu yasa, özel hayatı hiçe sayıyor. Karakolları evlere ,işyerlerine taşıyarak kişilerin toplumdaki itibarı ve manevi varlığını rencide ederek kişiyi toplumdan uzaklaştırmayı, susturmayı va bastırmayı amaçlıyor.Evinde oturan vatandaşı her an kapısına gelen polisler tarafından hakkında açılmış bir soruşturma sebebi ile ikametgahında çevresine afişe ederek ailesinin,çocuklarının yanında ifade vermeye zorluyor. Gençlerimizde, çocuklarımızda travma yaratacak böyle bir uygulamanın topluma etkisinin çöküş olacağı mutlaktır.

Getirilmek istenen yasa değişiklikleriyle, Valilik ve Kaymakamlık Makamı suç soruşturmasında yetkili makam haline dönüştürülmek istenmektedir. Bu düzenleme ile erkler ayrılığı ilkesinin tarihe gömüldüğü açıktır. Yasama ve Yürütme erkini elinde bulunduran iktidar, yükselen muhalefete ve yaklaşan çöküşüne bir çözüm bulmak için yargı erkini de tamamen kontrolü altına almayı amaçlamaktadır.

Bursa’nın Emek ve Demokrasi Güçleri dün bağımsız yargının sembolü, Adliye önünde SIKIYÖNETİM YASASI’na HAYIR diyerek haykırdı. Bu gün ise meclisteki muhalefet milletvekillerine sesleniyoruz.
“ Yasanın görüşülmesinde meclisteki koltuklarınızda ve kürsüdeki protestolarınızla AKP iktidarının faşist yasasını madem durduramıyor meşrulaştırıyorsunuz, görüşmeleri terkedip yanımıza, sokağa çıkın.”

Özgürlük ve demokrasi mücadelesini yükseltmek için bizlerle omuz omuza sokakta olun.
Bilinsin ki Bursa Emek ve Demokrasi Güçleri bu yasa meclisten çekilene, yürürlüğü durdurulana kadar mücedelesini sürdürecektir.

Gençlerimizin, çocuklarımızın karanlık ve faşist bir toplumda yetişmesini engellemek, bedenimizi, hayatımızı ve özgürlüklerimizi korumak için Bursa kamu oyunu sözde “ İÇ GÜVENLİK PAKETİ” özde “ SIKIYÖNETİM YASASI” na HAYIR demeye bu yasanın derhal geri çekilmesi, yürürlüğe girmemesi için omuz omuza mücadeleye davet ediyoruz.

BURSA EMEK VE DEMOKRASİ GÜÇLERİ

Sosyal Medya’ da bize katılmayı unutmayın !
Nilüferli olmanın ayrıcalığını yaşamak, etkinliklerimizden haberdar olmak ve üyemiz olmak isterseniz lütfen e-posta adresinizi yazınız…