22 Mart Dünya Su Günü`nde Badırga`da yaşam alanlarımız için buluştuk
22.03.2021
15:21

Bursa Çevre Platformu olarak 22 Mart Dünya Su Günü`nde Badırga`da buluştuk. Sanayinin suyumuzu ve yaşam alanlarımızı yok etmesine izin vermemek adına basın açıklaması yaptık. Açıklamayı Bursa Çevre Platformu adına Nilüfer Kent Konseyi Genel Sekreteri Emre Karagöz okudu.

 

Açıklama şöyle;

 

``Zengin su kaynakları, verimli toprağı, birçok eşsiz flora ve faunaya sahip ormanlık alanları ile cennet bir coğrafya bütünü olan ilimiz ne yazık ki; kentsel dönüşüm adı altında parça parça beton yığınlarından oluşan yapılarıyla, kontrolsüz nüfus artışına sebep olan sürdürülebilir bir kalkınma hedefinden yoksun organize sanayi bölgeleriyle, zehir solumamıza sebep olan ve sağlığımızı yok sayan termik santral belaları ile toprağın altını üstüne getiren tüm yaşam alanlarını kirleten maden projeleriyle, derelerimizin özgür akmasını engelleyen hidroelektrik santralleri ile, el değmemiş doğal alanları işletmeye açarak rant elde etmeye çalışan ne olduğu belirsiz işletmeler ile ve daha sayamadığımız bir çok bilimden, akıldan, sürdürülebilir kent modelinden uzak projeler ile yağmalanmaktadır.

Pandemi süreci bizlere bir kez daha öğretti ki; Covid-19 salgını da tıpkı geçmiş pandemilerde olduğu gibi doğa ve yaban hayatı tahribinin en yoğun yaşandığı başlamış ve kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına almıştır. Suyumuzun, toprağımızın, yaşam alanlarımızın kar hırsı ile yağmalanması tüm canlıların yaşamsal devamlılığını yok oluşa doğru sürüklemektedir. İçerisinde bulunduğumuz bu duruma iklim krizi gerçekliği de eklendiğinde yaşamak için yaşamı savunmaktan başka çaremiz kalmamaktadır.

Bugün Badırga Mahallesi`ndeyiz çünkü dikkat çekmek istediğimiz bir konu var. Bölge adeta sanayi alanları tarafından kuşatılmış durumda! Bölgedeki deri ihtisas sanayi, tekstil boyahaneleri ihtisas sanayi ve TEKNOSAB bölgedeki mahalleleri, köyleri, tarım alanlarını yani yaşam alanlarını kuşatmıştır! 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü`nde bizler Uluabat Gölü`nde, Uluabat Gölü`nün korunmasına dair basın açıklaması gerçekleştirirken, tekstil boyahanelerinin ilave alan başvurusuna binaen halkın katılımı toplantısı yani ÇED toplantısı adeta biz çevre savunucularının duymaması için yangından mal kaçırılarak yapılmıştır. Ama buradan çok net bir şekilde söylüyoruz bir karış toprağımızı daha sanayi bölgelerine vermeyeceğiz!

Buradan tekrar duymayan kulaklara seslenmek istiyoruz; en fazla su tüketen sanayi faaliyetlerinden olan deri, tekstil ve boya fabrikalarının kullanacağı sular nereden temin edilecektir? Üretim boyunca oluşacak zehirli atık sular nereye deşarj edilecektir? Yoksa gözünüzü 1998 yılında, Uluslararası Ramsar Sözleşmesi uyarınca korunacak sulak alanlar listesine dahil edilen Uluabat Gölü`ne mi diktiniz? Böyle giderse önümüzdeki birkaç on yılda yok olacak olan Uluabat Gölü`nden çekerek sanayi alanları için oluşturduğunuz göletlerin akla mantığa izahı var mıdır?

Şişelere, borulara, sanayinin doymak bilmeyen iştahına teslim ettiğiniz su kaynaklarımız yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Patronların daha çok kazanması için yaşam alanlarımızı tahrip edecek projelere geçit vermeyeceğiz.

Tarihte sudan ibaret şehir olarak geçen BURSA artık sanayiler tarafından havası ve suyu kirletilmiş, kirlilikten ibaret bir şehir olarak mı geçecektir!

Bizler Bursa Çevre Platformu bileşenleri olarak; durmayacağız ve susmayacağız. Yaşamı ve doğayı savunmaya devam edeceğiz.``

 

 

Basın açıklamasının ardından Badırga Mahallesi Muhtarı Cevabi Yıldız da düşüncelerini aktararak; ``6 defa kamulaştırma geldi. Şimdiki kamulaştırma köye kadar gelecek. Yazık günah! Bizim çoluğumuz çocuğumuz ne yiyecek? Var olan sanayilerde bir çivi çakılı değil, halen bizim bölgemize saldırmaya çalışıyorlar. Artık bizi de düşünmeleri lazım`` dedi. 

Sosyal Medya’ da bize katılmayı unutmayın !
Nilüferli olmanın ayrıcalığını yaşamak, etkinliklerimizden haberdar olmak ve üyemiz olmak isterseniz lütfen e-posta adresinizi yazınız…