Hayatımız, Haklarımız, Mücadelemiz Bizimdir!
08.03.2021
14:13

``Hayatımız, Haklarımız, Mücadelemiz Bizimdir!`` diyerek, Nilüfer Belediyesi Halk Evi önünde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü basın açıklamamızı gerçekleştirdik. Açıklamaya, Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Neslihan Binbaş, Nilüfer Belediyesi Başkan Yardımcısı Dr. Sibel Özer, Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Nergiz Döner ve Nilüferli kadınlar katıldı. Basın açıklamasını Nergiz Döner ve Dr. Sibel Özer okudu.

Basın açıklamasının tamamını izlemek için tıklayın 

Açıklama şöyle;

 

8 Mart, kadınların dayanışma günüdür. 8 Mart mücadele günüdür.

8 Mart birleşmek, çoğalmak günüdür. 8 Mart, bundan 164 yıl önce 16 saatlik çalışma saatleri, düşük ücret ve insanlık dışı çalışma koşullarına itiraz eden 129 fabrika işçisi kadının yandığı gündür. O günden bu güne; emeği ve yaşamı üreten biz kadınlar, eşit ve özgür bir dünya istiyoruz. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü`nde bir kez daha pandemiye rağmen alanlara, sokaklara çıkıp sesimizi duyuruyoruz.

 

Biz kadınlar yüzyıllardır şiddetin her türlüsünü, yoksulluğu, işsizliği, güvencesizliği, savaşı, ırkçılığı, gericiliği, cinsiyet ayrımcılığını en yoğun ve en ağır biçimde yaşayanlarız.

 

Biz kadınlar bu yıl da tüm bunlara dur demek, kadın dayanışmasını büyütmek için bir araya geldik. Bir kişi daha eksilmemek için, hayatlarımızı savunmak için bir araya geldik. Bizi sosyal yaşamdan dışlamaya çalışan, eve hapseden, emeğimizi, işimizi görünmez kabul eden zihniyetlerin karşısında ``Biz her yerdeyiz!`` demek için bir araya geldik.

 

Yaklaşık 1 yıldır hayatımızda olan pandemi yine en çok biz kadınları olumsuz etkiledi. Kadınlar erkeklere göre çok daha fazla iş kaybına uğradılar. Erkeklerin işsiz kaldığında bir yıl içinde yeniden iş bulma ihtimalleri yüzde 70 civarındayken, kadınlarda bu oran yüzde 30 oranında oldu. Kadınlar istihdam dışı bırakıldıkça yeniden iş bulma ihtimalleri de o kadar düştü. Tüm bu ekonomik krizin yanı sıra ev içi şiddet ve kadın cinayetlerinde de ciddi bir artış yaşandı.

 

2020 yılında 300 kadın cinayeti işlenmiş, 171 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur. Öldürülen 300 kadından 182’sinin neden öldürüldüğü tespit edilemedi; 22`si ekonomik, 96`sı da boşanmayı istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak isterken öldürüldü. 182 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur. Yaşanan, tam anlamıyla bir cinskırımdır.

 

Uluslararası sözleşmelere, kanunlara ve yasalara rağmen dünyanın her yerinde şiddete ve ayrımcılığa uğrayan kadınlar; sosyal yaşamda, siyasette, ekonomide, eğitimde erkeğe göre geri planda bırakılmaya çalışılmakta; medyada ve reklam dünyasında cinsel bir obje olarak kullanılmakta, kültürel, siyasal veya ideolojik nedenlerden dolayı ayrımcılığa uğramakta ve dışlanmaktadır.

 

İstanbul Sözleşmesi ve 6284 en büyük kazanımlarımızdır. Fakat uygulanması şöyle dursun, elimizden alınmaya çalışılıyor. Bize hiçbir hakkımız altın tepside sunulmadı. Uzun yıllar süren kadın mücadelesi sonucunda elde ettik. Tam da bu yüzden bir kez daha söylüyoruz; haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz! Dişimizle tırnağımızla kazandığımız haklarımıza sonuna kadar sahip çıkıyoruz!

 

Taleplerimizi bir kez daha yineliyoruz;

 

İstanbul Sözleşmesi`ni ve 6284`ü etkin uygulayın.                                                             

Toplumsal cinsiyet eşitliğini tanıyın.                                                                                                

Kadın sığınakları yeterliliğini sağlayın.                                                                                         

Şiddeti izlemeyin müdahale edin, cezasızlığa son verin.                                                                

Ekonomik haklarımızı güvence altına alın.                                                                                      

Kadınlara yönelik sosyal politikaları `aileyle` sınırlandırmayın.                                                         

Nafaka hakkımıza dokunmayın!

 

Tacizin, tecavüzün, kadın cinayetlerinin olmadığı, kadın beyanının esas alındığı, cinsel yönelim ve cinsel beyanı ile ilgili kimsenin ayrımcılığa uğramadığı, kazanılmış haklarımızın tartışma konusu yapılmadığı eşit ve adil bir dünya kuracağız.


Barıştan yana, adaletten yana, eşitlikten yana olan umudumuzu kaybetmeyeceğiz! Ayrımcılığa, ötekileştirmeye, baskıya ve zulme karşı mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz! Bir gün daha görmezden gelinmeyecek, yok sayılmayacağız!

 

 

Çünkü; hayatımız, haklarımız, mücadelemiz bizimdir!

 

NİLÜFER KENT KONSEYİ KADIN MECLİSİ – NİLÜFER BELEDİYESİ

Sosyal Medya’ da bize katılmayı unutmayın !
Nilüferli olmanın ayrıcalığını yaşamak, etkinliklerimizden haberdar olmak ve üyemiz olmak isterseniz lütfen e-posta adresinizi yazınız…