Sokaktaydık ve Kadına Yönelik Şiddete Karşı `İtirazımız var` dedik!
25.11.2019
17:30

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü`nde şiddete, tacize, tecavüze, sömürülmeye, ötekileştirilmeye `İtirazım Var` diyen tüm kadınlar bir araya geldi.  Nilüfer Kent Konseyi önünden başlayan ve Nilüfer Belediyesi Halk Evi önünde son bulan yürüyüşün ardından öldürülen kadınlar için saygı duruşu ve anma gerçekleştirildi. Yürüyüşe geçen yıl kızı (Günay Torun), oğlu tarafından öldürülen Zübeyde Mızrakçı da katıldı. İstanbul Sözleşmesi`nin Halk Evi binasına asılmasının ardından, Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Nergiz Döner basın açıklaması yaptı. Döner, erkek şiddeti son bulana kadar mücadeleye devam edeceklerini belirtti. Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi ile Nilüfer Belediyesi Eşitlik Birimi`nin ortak basın açıklaması şöyle;

``Bugün, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü.

Bugün, 25 Kasım 1960 tarihinde Dominik Cumhuriyeti`nde Trujillo diktatörlüğüne karşı direnen Mirabel kardeşlerin tecavüz edilip yakılmalarının yıl dönümü. Demokrasi ve özgürlük savunucusu bu üç kız kardeşin, onurlu mücadelelerini anma, kadına yönelik yapılan her tür şiddetin karşısında durma günüdür!

Mücadele eden, birbirinin hayatına dokunan, birbirinden öğrenen ve güç alan kadınlarız. Elbette yaşadığımız ülkeyi, kadınların ve tüm insanların eşit ve özgür olduğu, herkesin insanca yaşadığı bağımsız, özgür, laik bir ülkeye dönüştürmek için emek veriyoruz. Bu savaşımda da en büyük güç, birbirimizle kuracağımız dayanışma, yan yana olmak, yalnız olmadığımızı bilmektir. Omuz omuza verirsek, aşamayacağımız engel yok. Bunu defalarca deneyimledik.

Kadın özgürlüğü ve eşitliği kadına yönelik her türlü erkek şiddeti ile; duygusal, cinsel, sözlü, fiziksel, ekonomik şiddetle mücadele yürütmek olmazsa olmazımız. Çocuğa, doğaya, hayvana yönelik yapılan tüm şiddet eylemlerinin karşısındayız! Erkek iktidarının gölgesi altındaki karanlığa mahkum olmayacağız!

Geçtiğimiz ekim ayında erkekler, 36 kadını yaşamından kopardı.

2019`un ilk on ayından beri ise, 377 kadın katledildi. 532 kadına şiddet uyguladı. Erkek şiddeti sonucu en az 12 kadın da basına ``sağlık durumu ağır`` olarak yansıdı. Bizler, ölmek istemiyoruz diye haykırdıkça öldürülüyoruz! Üstü kapatılan, delilleri karartılan cinayetler. Erkekleri koruyan, erkek adalet sistemi her gün kadınların yaşamına son veriyor!

2019'un ilk 8 ayında kadınlar 17 bin koruma tedbiri aldırdı, ayda ortalama 2 bin 125, günde ise ortalama 70 koruma tedbiri kararı verildi.

Peki kaçı korundu? Kaçının `ölmek istemiyorum` haykırışını devlet duydu?

Şule Çet, Güleda Cankel, Emine Bulut, Hande Kader, Hande Şeker, Nadira Kadirova ve daha niceleri.

Küçücük Rabia Naz. Söylesenize ne oldu Rabia Naz`a? Neden susturuluyoruz? Öldürülüyoruz, üstüne bir de hak arayışımız engelleniyor. Bu adaletsizliğin hesabını nasıl vereceksiniz?

Ne kadar yıldırmaya çalışsanız da, bizler asla yaşamlarımızı savunmaktan, `bir kişi daha eksilmeyeceğiz` diye haykırmaktan vazgeçmeyeceğiz! Hakkımız olanı kimseye vermeyiz! Unutmadık; elde ettiğimiz tüm haklar kadın mücadelesi ile, diş ile tırnak ile alındı!

İstanbul Sözleşmesi`ni, 6284’ü yok saymaya çalışan, nafaka hakkımızı gasp etmeye çalışan zihniyete göğüs gerecek gücümüz var!

Kamuoyunda erkek yanlısı haberlerle, erkeklerin mağdur edildiği algısı yaratılmaya çalışılıyor. Gasp edilmeye çalışılan nafaka hakkımız ile kadının eve, mutsuz olduğu evliliğe mahkum olması amaçlanıyor. Sonucunda sadece kadını ve çocuğu mağdur edecek olan bu korkunç adımı, size attırmayacağız!

Eşit işe eşit ücret diye çıktığımız yolda, kriz bahanesiyle ilk işten çıkarılan hep biz kadınlar oluyoruz. Gittikçe artan kriz koşullarında en ağır fatura, biz kadınlara kesiliyor. Kadınlar güvencesiz ve uygunsuz koşullarda çalıştırılıyor, iş kazalarında yaralanan, ölen kadınlar haber değeri dahi taşımıyor!  Herkes bilsin ki; suskun, yalnız, çaresiz değiliz! Haklarımızdan vazgeçmiyoruz! Zafer direnen kadınların olacaktır!

Birkaç gün önce, 20 Kasım`da Dünya Çocuk Hakları Günü`nü kutladığımız çocuklarımız, devlet ve erkek şiddetinin baş mağdurlarından.

Çocuk yaşta istismara uğrayan, evlendirilen, hamile bırakılan, okuma hakkı elinden alınan tüm çocuklar için kanımızın son damlasına kadar mücadeleye devam edeceğiz. Çocuklarımız, hayatlarımız ve haklarımız için yılmadan direneceğiz!

Tam burada, tüm duygusal ve fiziksel emek yükünü sırtlanmış engelli annelerini de anmak gerekir. Çocukları için canını dişine takan anneler, kadınlar! Çocukları için durmadan emek eden kadınlar! Devlet ve erkek zihniyet, tüm bakım yükünü kadınların omzuna bırakıyor. Sosyal hayata dahil olamayan, evinden dışarı çıkamayan onlarca kadın var.

Tüm çalışan ve çocuğunu bırakacak yer bulamayan kadınlar için, devlet kreş ve yarı zamanlı bakım evleri hizmeti sunmak zorundadır. Sosyal devlet yapısını oturtmuş ülkelerde bunun olumlu örneklerini görebiliyoruz. Bu konuda da mücadelemizi büyüteceğiz!

Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, ayrımcılığa, ataerkilliğe, aile içi şiddete, savaşa, militarizme, ırkçılığa ve milliyetçiliğe, faşizme karşı kadın dayanışmasını örüyor, örgütlüyoruz.

Artık daha fazla ölmemek için taleplerimiz yerine getirilmelidir;

`Erkek şiddetini durdurun, İstanbul Sözleşmesi`ni uygulayın, toplumsal cinsiyet eşitliğini tanıyın, 6284`ü uygulayın, kadın sığınakları yeterliliğini sağlayın, şiddeti izlemeyin, müdahale edin, cezasızlığa son verin, ekonomik haklarımızı güvence altına alın, kadınlara yönelik sosyal politikaları `aileyle` sınırlandırmayın!`

Kadınlar öldürülmeyinceye, çocukların gözünden bir damla yaş süzülmeyinceye, trans, biseksüel, lezbiyen kadınlar ayrımcılığa uğramayıncaya, tüm mülteci kadınların yurdu, dünya oluncaya kadar mücadeleye devam!

Her yanımızı saran, gündeliğimiz, normalimiz haline gelen/getirilen erkek şiddetine alışmıyoruz, susmuyoruz, itaat etmiyoruz!

Yaşasın kadın dayanışması!”

Basın açıklamasının ardından İnci Dönüşüm Derneği`nin gerçekleştirdiği `Toplumsal (mı) cinsiyet` adlı atölye gerçekleşti. Son olarak Kadın Hakları Forumu`nda Avukat Nevin Palacıoğlu Canbaz, İstanbul Sözleşmesi, 6284 ve nafaka hakkı gasbına dair forumda kadınlarla bir araya geldi.

Sosyal Medya’ da bize katılmayı unutmayın !
Nilüferli olmanın ayrıcalığını yaşamak, etkinliklerimizden haberdar olmak ve üyemiz olmak isterseniz lütfen e-posta adresinizi yazınız…